Enkarnasyon yani "ete bürünme" anlamını taşıyan bu isim, "Ete kemiğe büründüm yunus diye göründüm" sözünün tam anlamıdır. Ruhumuz enkarnasyon kısmında iki farklı seviyeyi keşfetmek için, iki farklı araç kullanır.
Bizim ruhumuz yüksek benliğe bağlıdır. Yüksek benlik ise kaynağa bağlanır. Bizler frekans bantlarını kullanarak aşağıya ya da yukarıya doğru hareket ederiz. Ruhumuzun planları bir araca cisimlendirmek ya da yüksek seviyelerde hizmet etmek gibi şeyler olabilir.
Yüksek seviyelerdeki ruh, varlıkların kollektif parçasıdır. Bu durumlarda bireysel hisler yaşanır ancak irade kolektife aittir.
Aşağıya inildikçe, düşük frekansı deneyimlemek için insan formu gibi bir araca ihtiyaç duyulmaktadır. Bireysel hisler, özgür irade ve deneyim hissi "özgür" olarak yaşanır.
Ruh bu oluşturduğu frekanstan daha yüksek bir seviyede olursa; kendisini en fazla dörde bölebilir. Bu bölüm sırasında oluşan ve fiziksel dünyaya düşen ruh sayısı iki adettir. Buna ruh eşi denir.
Ruhun duyarlılığı fiziksel dünyada %5'tir. Ruh %5 duyarlılığa sahip bir insan vücudunu kullanabilmek için 60 yıl boyunca frekanslarda aşağıya doğru iner.
Ölümden sonra kolektife geri döner ve bu birinci enkarnasyon olur. İkiye ayrılmış ruhlar bu kolektifte bekleyerek diğer ruh ile tamamlanacak ve ikinci enkarnasyon tamamlanınca yüksek benliğine dönecekler.
Bu %5 duyarlılık daha küçük bir düzeye indirilebilir. Bu durumda ruh başka bir yerde enkarne olmak için daha küçük bölümlere ayrılabilir. Aynı anda farklı iki hayat. Belki de farklı boyutlar.
Bu farklı hayatlar sürecinde duyarlılıklar, ruhlar arasında geçiş yapabilir. Ruhun amacı iki hayatı da kontrol ederek, deneyimleri kontrol etmektir. Bu süreçte eğer birincil olarak görevlendirilen beden duyarlılığı isterse geri çağırabilir.
İkinci enkarnasyonun amacı, insanları izleyerek öğrenmek olarak isimlendirilebilir. Yüksek frekanslı ruh, düşük frekanslı ruhu izler ve ondan öğrenir.
Uzaylı kaçırmalar aslında bunun kanıtı. Kaçırılanların çoğu ikinci enkarnasyonlar. Başka boyuttaki yüksek frekanslı varlıklar tarafından yapılıyor. İzlenenler temasa geçilebilen ve bazen izlenmek üzere farklı frekanslara götürülebilen kişiler olabiliyorlar.
Bu kişilere izleme cihazları takılabilir. Bu uygulamanın amacı yaşamları boyunca veri toplamak adınadır.
1960 ve 1990 yılları arasında ve sonrasında birçok tür insanlarla iletişim kurdu ve onları izlemeye devam etti. Bana kaçırma dediğimiz terim bu konuda yanlış gibi geliyor. Çoğu temas izinsiz ya da dayatma ile yapılmıyor. Bu ruh sözleşmeniz içerisinde var.
Vahşi doğadaki hayvanları belgeselden izlerken nasıl hissediyorsanız, bu durumda aynısını hissettirir. Onları sakinleştirerek yakalarız ve izleme cihazı yakarak bırakıyoruz. Kafa karışıklıkları normaldir.
Bu bir istismar değildir. Bu senin daha fazla deneyim isteme talebinden ortaya çıkmaktadır.
Dünyaya gelindiği zaman her şey unutuluyor. Bu yüzden bizi izlemesi ve kontrol etmesi için birçok varlıkla anlaşma yapmış olabiliriz. Bu yüzden korkmayın. Asla yalnız değilsiniz. Sizi izleyen ve koruyan varlıklar hep var. Kendinize iyi bakın. Sevgilerimle.