Ben ruh ve insanı hep araba ve şoför şeklinde anlatmıştım. Bir arabayı kullanan sürücü gibi insan vücudunu kullanan bir enerji vardır. Her çakrayı bir tane gibi alıyoruz ama bu doğru mu?
Sezgilerimizi ortaya çıkaran ve karakteri ortaya koyan çakralardır. İnsan niyet ve eylem ile ortaya çıkar. Her çakra kendi içerisinde ön ve arka olarak ikiye ayrılmaktadır. Ruh ve ego birbirinden ayrı düşünülemez. Egonu öldür tabiri yanlıştır.
Ruh, kalp çakrasının arkasındaki bölgeye yerleşir ve oraya bir sürücü olarak oturur. Böylece sürücü ve araba enerjilerden harmanlanarak yaşamaya başlar. Her insan bu deneyimi yaşamaktadır. Bu deneyimi yaşarken birbirinden ayrılanlar karmik döngüler yaşarlar.
Çakralar ikiye ayrılırlar. Ön ve arka çakralar olarak iki çakra çeşidi oluşur. İnsan niyet ve eylemlerden oluşur demiştik. Niyet için çakralarımızın ön yüzünü kullanırız. Eylem için arka yüzünü kullanırız. Ego ve ruh kalp çakrasına oturur ve enerjilerden beslenirler.
İnsan hayatı gariptir. Bu gariplik deneyimlerle esas olur. Yaşadıklarımız ve yaşayacaklarımız bizi değiştirir, büyütür ve uyandırır. Bilincimiz tamamen oluştuğu zaman insan deneyimini yaşamaya başlarız. Kontrol artık egonundur. Böylece duygularımızı kontrol etmeye başlar.
Dünya sonuçta bir duygu gezegenidir ve biz duygularla öğreniriz. Deneyim devam eder ve öğrenme sistematik şekilde sürer. Beynimiz aileden başlayacak şekilde doğduğu anda kaydetmeye başlar. Duymaz, bilmez, nereden anlayacak neden bebek her şeyi kaydeder.
Arkadaşlıklar, uzak çevre ve yaşadığı ülke egonun hayatta kalma dürtüsüyle birlikte öğrenir ve savunma oluşturur. Ruh için bunlar sadece bir süreliktir. Ego bizi küçük, ezik, korkan, kaygılı, savunmacı hissettiren filtreleri vardır.
Bir süre sonra (bu hepimiz için geçerli) değişim isteriz. 30 yaşına gelmiş her ruh öğrendiklerini sorgulamaya başlar. Ruh, sınırlayıcı filtreleri alır ve programları değiştirir. Kolektif öyle güçlü ve dayanılmazdır ki hem kendine hem de başkalarına hizmet aşkı doğar.
Neden bunu daha önce denemedim? Yaptığı meslekten, yaşadığı hayattan, yanındaki arkadaşlarından sıyrılmaya ve başka biri olmaya çalışır. Buna uyanış deriz. Ruh burada devreye girer. Kendisi ile bağlantı kuran ve 5. Boyut yaşamaya başlayan her insan farkına varmıştır.
Artık evrenin merkezine kendini koyma ve ne istediğini düşünme evresine gelinmiştir. Bunca zaman okuduğu, çalıştığı, varlığını oluşturduğu yerde rahat edemez. Şimdi sadece dışarıya çıkmalı ve istediğine koşmalıdır. Buna bencillik diyenler benlik sevgisini bilmeyenlerdir.
Göğüsteki iki enerji merkezi kimlik ve egodur. Ego yoksa kimlik yoktur. Kimlik tek başına ortaya çıkmaz. Egoya ihtiyaç duyar ve onunla çalışmak için uğraşır. "Bence egoyu öldürmeyin onunla çalışın." Limbik beyin bir ego kanalıdır. Gerçek ve mantık her zaman işimize yarayacaktır.
Kandırılmamanız, aldatılmamanız, dolandırılmamanız kimin sayesindedir?
Her zihin doğrusallık ve ayrılıkla yaşar. Kalp ise kolektifle çalışır. Bu yüzden doğrusallık ve ayrılık olmadan kalp olmaz. Bilgelik tek başına bir güç değildir.
Aşk ve güç olmadan işe yaramayacaktır. Bu yüzden aşkınıza ve gücünüze sahip çıkın. Mantığınızın manevi yönünüzü yok etmesine izin vermeyin.
Sevgiler.