WhatsApp
rajibraj 03 Mart 2025, 02:14

SORUNLARIMIZ BİZİ DEĞİŞTİRİR

  • 9Görüntüleme

Yaşadığımız ülke dünyanın çoğu ülkesinden gelen insanları içinde barındırıp dönüştüren bir kap görevi görüyor. Burada yaşayan ruhlar farklı kültürlerde yaşasa da hepsi birbiriyle uyumlu bir şekilde yüzyıllardır yaşamaya çalışıyor.

Sadece dönem değil kurulduğu ilk andan itibaren içindeki görüş farklılıkları yüzünden kitlesel protestolar yaşadığımız bir yer. Bunun için ne yapabiliriz?

 

Spiritüel dediğimiz zaman insanın ilk aklına kişi gelse de, ülkelerin frekansları, gelişim aşamaları ve hizmetleri vardır.

Bir insan hayatından yola çıkarsak;

 

Doğum > Büyüme > Gelişme > Durgunluk > Çürüme halleri insan hayatını özetleyebilir.

 

Çözümün bir parçası olmak isteyenler için "durgunluk" hali en doğrusudur. Durgunluğun tanımı olarak dikkatli olma hali diyebiliriz.

Durgunluk, her şeyde bir çürüme ve çöküş havası yaratır. Alt düzey fikirlere sahip kişiler büyük etkiye sahip konumlara gelebilir. Çevre bazı durumlar yüzünden yozlaşabilir. Büyük etkiye sahip konumda bulunan kişiler temas ettikleri insanlardan kopabilir.

İnsanlar, uyumsuz bir amaç ile dolabilir, kaybolabilir, güvensizlik ortamı oluşturabilirler.

 

Değerleriniz nedir?

Özgüveninize sahip çıkın.

 

Değerlerinize tutunun. Cesurca ve göze batmadan tutunun.

 

Yaşadığınız her ne olursa olsun özgüven sizi başarıya ulaştıracak ve değerleriniz yol gösterecektir. Bunu nereden biliyorum? Neden böyle kesin konuşuyorum? Eski Ching yani değişim kitabı binlerce yıl önce yazılmış bile olsa bugün için insanlığa bu tavsiyeleri veriyor.

Eski Ching sistemi astroloji, hayat ağacı ve çakraları birbirine sentezleyen insan tasarımıdır.

 

Büyümenin yolu ayrımcılığı bir başkası bırakmıyorsa bile kendimizin bırakması ve durgunluğa geçmemiz. Büyümek ayrımcılığı gölge frekansa geri iade etmek ile başlamaktadır.

Bilincin iki ucunda iki ayna vardır. İnsan bilinci bu aynalar içerisinde yaşar. Birincisi kibir diye ifade edilebilir. İkincisi ise saflıktır.

 

Şamanlar kibrin kendilerini bitireceğini düşündükleri için kendileriyle ilgili herhangi bir gösterişte bulunmazlardı.

Saf amaçlar uğruna yaşarlardı. Bu durum onların egosuna aşık olmamasını sağlar ve kalp saflıklarıyla varoluşu algılayarak ilahi hediyelere erişmeye çalışırlardı.

 

Tarihin bir anına tanıklık ediyoruz. Hep böyle olacak. Hiç değerlendirme yaptınız mı?

Modası geçmiş sosyal, politik ve yönetimsel yapılar olduğunu düşündüğünüz oldu mu? Peki bunları değiştirmek için yeni yollar mı tasarladınız yoksa tepki mi verdiniz?

 

Amacım tepki vermeyin demek değil. Amacım tepki hayatınız mı oldu diye sormak?

Bunu yaparsak olanların önüne geçebilir, büyüyebilir ve dönüşebiliriz. Herkes tetiklenebilir, düşünceleri yok sayılabilir ve değiştirilmeye çalışılabilir. Korkuyu, kaygıyı, kaosu, bunalımı hissediyor musunuz?

Eğer bu durumun içerisine düşüyorsak şöyle sormak isterim: Nasıl bu duruma geldik?

 

Sorun - Tepki - Çözüm sistemini kullandınız mı hiç yoksa sorun - tepki kısmından sonrasını hiç görmediniz mi?

 

Sorunlar hep olacak. Tepkileri görmek için hep bir "neden" ortaya çıkarılacak.

Amerika, Irak'a nasıl girdi? Bir sorun yarattı, tepki ölçtü ve çözüm getirdi. 

 

Nasıl manipüle edildiğimizi gördüğümüz zaman bu kontrol timleri etkisiz kalacaktır. 

 

Bir olay mı yaşadınız? Soruna bakın, tepkinizi hemen vermeyin ve çözüme odaklanın.Bu durum 5.boyut bakış açısına denk gelecektir. 

 

Dünya'da yaşanan her duygunun bir parçasıyız. Dikkatinizi çekiyor mu? O zaman size öğretilecek ve kazanacağınız bir şey var demektir.

Tüm insanlığın, evrende yaşayan her insanın bir avuç temel sorunu vardır. Bazıları;

 

  1. Güvenlik
  2. Kaybetme
  3. Manipülasyon / Kontrol
  4. Onaylanma duygusu
  5. Zulüm

 

Kişisel olarak yaşamak ile topluluk ile yaşamanın hiç farkı yoktur. Hayatımız boyunca bunu iki türlü deneyimleriz.

 

Avrupa'daki bir ülkenin Müslüman yasağı getirmesi demek belirli gruplar hedef alması demektir ve diğer ülkeleri de harekete geçirmek, taraflılaşma için yapılmış harekettir. Korkuyor musunuz? Dış dünyada yaşanan her şey, iç dünyamızda tuttuğumuz koru ve travmaların yansımasıdır.

Yapmaya geldiğiniz işin temeli buradadır.

 

Ne hissediyorsun? Hissettiğin senindir. Onunla birlikte buradasın. Onunla birlikte geldin. Duydukların, izlediklerin, okudukların birilerinin sana vermeye çalıştığı, arkadan pompaladığı bilgilerin hepsi sana ait değil. Onlar tetikleyici.

Çözebilir miyim?

 

Hisset. Yukarıdaki her şeyin senin olmadığını ama tetikleyici olduğunu ve aslında onların bunu ortaya çıkardığını ve iyi bir şeye hizmet ettiğini hisset. Kabul et ve sahip ol. Korkunu gör.

 

Şimdi bu korku halindeyken kendine bir bak. Kendini görmeye çalış.

Aynadan bakıyor gibi bak kendine ve kendini bunun için yargılama. Her insan bir şeylerden korkar. Korkunu iyi ya da kötü olarak tanımlama, sen böylesin. 

 

Bu adımı attığın zaman, koşulsuz bir sevgi enerjisiyle bağ kuracaksınız. Dönüşüm çalışması başladı ve gerçekleşecektir.

Neden korkuyorum peki? 

 

Bunun için bir hikayen olmasına gerek yok. Öylece korkabilirsin. Açık olun. Açık olma durumunuz ne kadar fazla olursa korkunuz o kadar az tetiklenir.

Değişim bu dönemin en hızlı aracı. Bugün nasıl görünüyor olursanız olun, yarın bir doktorla değişebiliyorsunuz. Yarın nasıl görüneceğinizi kim garanti edebilir? Doktor örneğindeki gibi hayatınızı da nasıl şekillendireceğiniz size kalmış.

 

Dikkatini neye veriyorsan içinde filizlenecek olan tohum odur. Doğru olduğuna inandığınız şeyleri sırf insanlar karşı çıkıyor diye değiştirmeyin. Doğrularınızla çalışırken daha güçlüsünüz. Sevgilerimle.