Olmak istediğimiz kişi ile olduğumuz kişi arasına sıkıştık. Olduğumuz kişi olarak sevilmediğimiz zamanlardan kalan içimizdeki derin şüpheden hiçbir zaman kurtulamayacak gibi hissediyoruz. Şikayetlerimiz var. Bunun ötesine nasıl geçeriz?
Bu şikayetlerin çoğunluğu geçmişte yaşadığımız travmalarla birleşen durumlardan ortaya çıkıyor. Ailemiz tarafından sevilmediğimizi düşündüğümüz ve hissettiğimiz zamanlardan kalmadırlar. İhmaller, yaşanmış olan taciz ve diğer travmalar bizi ihtiyaçlarımıza uyumsuz hale getiriyor.
Bu durumlar bize dışarıda hissettiriyor. Sevgiye aç, şefkate aç, kurban kalıplarına doymuş hissediyoruz. Kalplerimizin temel yaraları burada başlıyor. Kabullenemiyor, inkar ediyoruz. Bu da şikayetleri getiriyor.
Sevgi ile büyütülen fakat ailesinin bu sevginin şiddetini ayarlayamayıp manipüle ettiği, kontrol etmeye çalıştığı çocuklar da var. Onlar memnun etmeye çalışan, ailesine yakışır olmayı düşünen, mevki sahibi olarak bu sevgiyi kazanacağını düşünen kişiler olarak ortaya çıkabilir.
Bu durum sevgi konusunda alma/verme dengemizi bozabilir. Aşkın karanlık tarafı itici, küçümseme ve manipüle etme gücüne her zaman sahiptir. Yeterli olmadığınızı, yeterince iyi olmadığınızı düşündürüyorsa doğru değildir.
Sevgiden kopukluk, kendimizi kurban, çevremizi düşman veya çevremizle yarış içerisinde görmemizi sağlayabilir. Bu da bir "şikayet" durumu ortaya çıkaracaktır.
Yoruldunuz mu? Hayatınız için hiç istemediğiniz şeyleri sadece birilerine daha iyi görünmek için mi istiyorsunuz? İnstagramda olmadığınız biri gibi mi görünüyorsunuz? İnsanlar sizinle tanıştıktan sonra hiç dışarıdan göründüğün gibi değilsin diyorlar mı?
Peki sizce herkes sizi kontrol etmek mi istiyor? Sizden hep yararlanıyorlar mı? Amaçları için kullanılıyor musunuz? Size, siz olduğunuz için değer vermeyen kaç kişi var etrafınızda? Umursanmıyor, size hiç saygı duyulmuyor mu?
Güven eksikliğiniz var mı? Herkes size ihanet edebilir mi? İncindiniz mi? Sizi herkes terk mi ediyor?
"Kötü" herkes olabilir. Şikayete sarılan kişilerin genel düşüncesi kendilerini sorgulamak yerine başkalarını sorgulamaktır. Haklı öfkeleri, güç duyguları sizlerle bir araya gelmenin bir yolu olmuş, kendi arzu, eylem ve davranışları ile sizi suçlu çıkarmak için düzenlenmiştir.
Şikayet insanın boynunda takılı iki yüzlü kolyedir.
Kolyenin bir yüzü kötü insanlar diğer yüzü kötü benliktir. Size karşı doğru davranmayan, düzgün sevgi göstermeyen kişiye karşı kin beslemek ya da bu sevgi için yeterince iyi olmadığınızı düşünerek kendinizi suçlu hissetmek.
Dünyanın tüm kötülüklerinin ve ölümcül günahlarının arkasında yaralı bir kalbin acısı vardır. Bu yüzden kötü insanlar yoktur, çok sevilen insanlar vardır.
Yukarıdaki cümle adına söylüyorum:
Kendinizi iyi hissetmek için güç, servet, makam, tanınma, övgü gibi tanımlar arıyorsanız, bu durumlar içinizdeki aşk açlığını bastırmayacak, beslemeyecek.
Açgözlülük, kıskanç haller, kibir, başkaları üzerinde ego ve güç denemeleri, yeterince sahip olup olmadığınızı test etmek, yeterince sevildiğinizi veya yeterince iyi olduğunuzu gösterecek testler değildir.
Şikayetin tam tersi minnettar olmaktır. Her ilişkiniz veya her anınızda hissetme seçeneğine güvenin. Her şikayet bağlantı problemlerinden ortaya çıkar. Bu problemlerin sonunda acı yaşanabilir. Ne kendiniz ile ne de başkaları ile iletişimi kaybetmeyin.
Hepimiz acımızdan kaçmayı öğrendik. Bu yüzden her acıdan kaçmaya meyilliyiz. Anne, baba, ilişkiler, eşler hepsiyle önce bağlantıyı kaybederiz. Üzülmediğiniz, acısını yaşamadığınız her şey şikayete dönmek için zamanını bekler.
Şikayet, suçlama ve neyin eksik olduğuna odaklıdır. Bunu çözmek için sürekli yollar arar ve bu durum cezalandırmaya kadar ilerler. Minnettarlık ise olumlu olana karşılık verme ve yaşadığımız şeyden fazlasını vermesi için evrene titreşimler yaymaktadır.
Size gösterilen kibarlığın, nezaketin karşılığını vermeniz doğal bir sevgi paylaşımıdır. İnsan ilişkilerimiz bize doğru yoldan kullandığımız takdirde olgunluk katar. Bu bir testtir.
Mükemmel bir aşk istiyorsan, buna herkesin hakkı olduğunu bilmen gerekiyor. Bu da aslında önce kendinize sonra da karşınızdakine mükemmel bir aşk sunmak için fırsattır.
Yaralı, kusurlu insanlarla mükemmel olmayan ilişkiler kuruyoruz. Bu ailemiz ve kendimiz içinde geçerli oluyor. Kendi yaşamımızı ruhumuza göre kuruyoruz. Bizi sıkıntıya sokan, üzen, stresli hissettiren durumlarla birliktelik yaratmalı ve bu sorunları kendimizle aşmalıyız.
Kendimizin farkına varalım. Mutlak sevgi, koşulsuz aşk bizim doğamızda var. Bu yüzden, kendinizi ifade etmeye çalışmadan önce kendinizi tanıyın. Sevgilerimle.