WhatsApp
rajibraj 17 Mart 2025, 00:11

MİNERALLERİN BİLİNCİ VAR MI ?

  • 20Görüntüleme

Enerji sonsuzdur. Onun olduğu yerde sonsuzluk vardır. Bilinç ise kendinin farkında olana kadar yaşıyor sayılmaz. Bu bir zeka biçimidir. Mineraller bu yüzden duyarlı varlıklar değiller.

Minerallerin duyarlılıkları, yarı duyarlı hayvanlardan, tam duyarlı insanlardan daha azdır. Onların duyarlılık seviyelerinin %10-%20 arasında değiştiği söyleniyor.

Mineraller bu yüzden sınırlıdırlar. Boyutları da çok sınırlıdır. Fiziksel evrene evrimleşseler bile daha büyük varlıkların parçaları olarak evrimleşebilirler.

 

Yüksek frekanslarda varlıklar biçimsizdirler. Bu durum onların herhangi bir ortamda var olma imkanını sağlar. Böylece varlıkların kendilerini daha düşük frekansa geçirmesiyle enerjiler frekanslara odaklanır ve dizilirler. Varlık formu burada ortaya çıkar.

Galaksiler bu şekilde oluşmaktadır. Biçimlendirilmiş yuvarlak nesneler veya varlıklar yaratabilirler. Galaksiler, düşük frekans tabanlı ancak yerel yoğunluğa sahip geniş uzay alanları ortaya çıkarır.

Bu oluşturma durumunun ardından yüksek frekanslarda "NEBULA" dediğimiz enerjisel varlıklar, düşük frekanslarda da "GÜNEŞ" ve "YILDIZLAR" ortaya çıkar. En düşük frekanslarda ise "GEZEGEN" dediğimiz varlıklar oluşur.

Bu yoğunluklarda A8 grubunda yer alan "ARGON", "NEON", "KRİPTON" ve 1B grubunda bulunan "ALTIN" gibi elementler ortaya çıkar, birleşmeye başlar.

Moleküller farklı türlere bürünerek birleşir ve yıldız bulutları, gezegenler, yıldız sistemleri oluşturmak için hibrit moleküller oluşturarak modelleme yaparlar.

Dünyamızın içerisinde bulunan tüm gezegensel cisimler binlerce malzemeyle ortaya çıkmaktadır. Bu bir araya gelme durumu yaşamsal bir form oluşturmak için gibi görünebilir ancak atladığımız bir durum var. Gezegenlerde yaşıyorlar.

 

Gezegenlerin bir yaşam süresi vardır. Hepsi duyarlı, enerji temelli varlıklardır. Her gezegen deneyimler, geliştirir ve karmasını yaşar. Böylece astroloji ile bağlantısını burada bulabiliriz.

Tüm bunların yanında tüm hallerde bulunan bazı varlıklara da ev sahipliği yapabilirler. Örneğin;

 

Venüs, gaz ve sıvı bazlı canlıların içerisinde yaşadığı gezegendir. İçerisinde gaz, buz ve sıvıları frekans seviyelerinde karıştırır ve yapılar var eder.

Neptün, gama radyasyonunu depolayan bu gezegen fiziksel yaşamın var olması için bir depo görevi görmektedir.

Dünya, ev sahipliği durumu evrendeki her gezegenden daha çeşitli ve fazladır. Çok farklı formların buraya enkarne olarak çeşitli fiziksel formlarda yaşadığı söylenmektedir.

 

Gezegenlerin amacı varlık türlerini destekleyebilmek ve kendi evrimlerine katkılarını hızlı bir şekilde sağlamaktır. Her gezegen evrenin yapısının canlı bir formudur. Ev sahipliği yaptıkları canlılarda kendileri gibi çakra yapılarına sahip olur.

Sevgilerimle.