WhatsApp
rajibraj 16 Mart 2025, 23:31

KULLANDIĞIMIZ ZARARLI MADDELER BİZLERİ RUHSAL ANLAMDA ETKİLER Mİ?

  • 20Görüntüleme

Merkezi sinir sistemi depresyonu çoğu kişinin etkilendiği depresyon tarzıdır. Bu sorun alkol, opioidler, psikoaktif madde olan  benzodiazepinler ile ortaya çıkmaktadır.

Merkezi sinir uyarıcıları aracılığıyla ortaya çıkan (cns uyarıcıları) kafein, adenosin reseptörlerinin kimyasal maddeyi emmesiyle ortaya çıkan sorundur. Bu sorun, kokain, emfetamin, kafein ve nikotin ile ortaya çıkar.

Halüsinojenleri zaten hepimiz biliyoruz. Bu sorun LSD, ekstazi ve diğer ayrıştırıcılar ile ortaya çıkmaktadır.

 

Her madde fizikselliğimizi bir şekilde etkiler. Ancak belirli maddeler, fiziksel ve enerjik olarak dirence bağlı şekilde kişiye farklı etkiler verebilir.

Zihninizi değiştirmek ve spiritüel olaylara kolayca erişebilmek adına girilen yollar, insan bedenindeki enerjilerin ruhlar uyumsuz hale gelmesini sağlamaktadır. Bu tür ilaçlar aurasal katmanları birbirinden ayırır ve ruh kendini bedenden daha yüksek bir enerji seviyesine çıkarır.

Fiziksel bedende olduğu gibi ruh üzerinde de etki, alınan ilaca ve dozuna bağlı olarak değişmektedir. Auranızı meditasyonlar ile güçlendirebilirsiniz. Auranızı bu tür maddeler kullanarak parçalayabilirsiniz.

Dozun fazlalığına göre, vücut ile uyumsuzluk artar ve ruh enerji seviyesi olarak yükseğe çıktıkça bedene ihtiyaç duymaz hale gelebilir. Bu şekilde kolay bir yoldan bunu yapmaya kalkıyorsanız buna "tek çözüm" mantığı ile bakıyor olabilirsiniz ancak,

 

Bu yolculuk kolay olduğu kadar frekans bandı 4-5 seviyelerine yükselmenizi sağlayacaktır. Bu da ruhun düşük astral seviyelere erişim iznini ifade ediyor. Buna "zamansız yolculuk" diyebiliriz. Berrak bir deneyim ancak çok iyi huylu olmayan boyutlara erişim.

Zamanlı yolculuklar frekans bandı 6-7 arasındadır. İyi huylu ve sevgi dolu, merhametli varlıkların olduğu seviyelere erişim ile olmaktadır. Bu da bize üst astral seviyeleri anlatmaktadır.

Alkol ve diğer etken maddelerin etkisi geçtiği zaman ruh vücuda geri dönmektedir. Bu durumda uyumsuzluk artacak ve kişinin deneyim alması gereken fiziksellikle ilgili bağlantısı koptuğu zaman depresyon ortaya çıkacaktır.

 

Bu durumda "aurasal detoks" uygulamak en doğrusudur. Üç gün içerisinde bu rahatsız edici durumdan kopabilirsiniz. Eğer bu detoksu yapmıyorsanız, alt astral seviyelerdeki çok iyi huylu olmayan varlıklarla bağlantı kurabilir ve savunmasız kalabilirsiniz.

Doğal veya sentetik maddeler binlerce yıldır trans halinde kullanılıyor. İnsan potansiyeli bunların ötesinde bir yerdedir. Bunu bir etken madde vasıtasıyla başarıyorsanız sınır zihninizdedir. Zaten bunu bir madde değil siz yapıyorsunuz fark edin.

 

Tüm bu maddeler önceki çağlardan ve düşük frekanstan kalmadır. Artık evrenin frekansı kullanılan maddelerin ötesindedir. Bu maddeler zaten zihin kökenli maddelerdir. 3. boyut ile düşünmeyi bırakan herkes bunu kendi başına deneyimler.

Örneğin yaygın bir etken madde olan "mantar", beynin özverili olarak kendini düşünme işlevini devre dışı bırakmaktadır. Bu da dışarıya açılmak ve işlevsel olarak yeni bir anlayış kazanmak demektir.

Sınırlı bir perspektife sahip değilsiniz. Buna inanan sadece zihninizdeki perdedir. Kendini çok fazla düşünen insanların bu yüzden rahatlamaya ihtiyaç duyduğu ve sonucunda etken maddelerle tanıştığı gerçeği de üzücüdür.

Bu maddeler size bir hizmet vermekten ziyade, sizi alışılmışın ötesine hazır olmadan taşımaktadır. Uzun vadede size hizmetten ziyade zararlı olmaktadırlar. Fiziksel ve psikolojik bağımlılık burada ortaya çıkar.

 

Bu maddeler genel olarak bir etken değil saptırıcıdır. İnsanların dikkatini dağıtmak ve kendisinin olmayan gerçekliğe ait etmek için kullanılmaktadır.

Manevi bypass terimini daha önce işlemiştim. Bu maddeler bazen bu şekilde de kullanılmaktadır. Gölgelerimiz ile yüzleşmek yerine kaçınmak, onları çözmek yerine bastırmanın yararlı olduğunu sanmaktayız. Ancak böyle midir?

 

Kendi üzerinde çalışmayan ve kendini çözümlemeyen hiç kimse daha yüksek bir frekansa geçiş sağlayamaz. İyileşmek, çözmek, yüzleşmek, öğrenmek ve gelişmek. İnsanın enkarne amacı bunlardır. Yükümlülüklerinizi yerine getirmekten kaçmayın.

Bir yoga, rehberli meditasyon, ruhsal bir rehber ile çalışmanıza gerek bile yok. Dünya artık çok yüksek bir frekansa sahip ve bizler kişisel olarak farkındalığımızı arttırabiliyoruz.

Sana sadece "sen" lazımsın. Bu evrendeki en fikir senin fikrin. Bu evrendeki en iyi düşünce senin düşüncen. Bunları gör ve hisset. İnsanların, maddelerin,düşüncelerin ve aklınıza gelebilecek her şeyin seni taşıyabileceği seviye belli. Bu yüzden "kendine iyi bak"... Sevgilerimle.