Öncelikle her insan karma/karmik döngü terimlerini karıştırıyor. Bu yüzden karmanın korkulacak bir şey olduğunu düşünüyor. Bunu iki şekilde ele alabiliriz.
Karma nedir? Karmik döngü nedir? İki konuyu da aynı şey zanneden insanların yanı sıra, çok farklı anlayan kişiler olduğunu da görüyoruz.
Aslında birbirini tamamlayan iki terimi neden hala aklımızda yer ettiremiyoruz? Çok fazla kafa karışıklığı ve herkesin bir ucundan anlatmasından dolayı. Her çocuğun okuduğu bir kitabı ele alalım.
"Alice Harikalar Diyarında"
Küçük kızın tavşanın peşinden gittiği öyküyü biliyorsunuz. Bu öyküde kızın karşısına çıkan tavşan kızın karması mıdır yoksa karmik döngüsü mü? Kızın tavşanı takip etmesi ya da etmemesi karma mıdır yoksa karmik döngü mü?
Kız tavşanın bilincine doğru ileri ya da geri ivme sağladığı zaman aslında bir seçim yapmıştır. Ne tavşan ne de kız burada karma değildir. Karma tavşan ve kızın yan yana gelmesini sağlayan enerjidir. Karma aslında bir mekanizmanın parçalarını bir araya getirir.
Adım adım ilerleyelim mi? Şimdi kız bu hayatta tavşan ile birlikte yürümeyi seçti ancak diğer hayatlarında da bu seçimi yapmıştı. Bu da karmik döngü anlamına geliyor.
Kızın karmik döngüsü ailesi, arkadaşları, yaşadığı ortam, sosyolojik faaliyetler ya da büyük afetler olamaz. Bunlar sadece seçimleri olabilir. Peki seçimlerinden nefret ettirilen bir insanın karmadan korkması doğal değil mi?
Gayet doğal! O zaman atalardan gelen karmalar için ne diyebiliriz? Aslında her koyun kendi bacağından asılır sözü bana göre gayet spiritüel bir sözdür. Her ruh kendisinin atasıdır deriz. Aslında karmik döngüleri dediğimiz konular geçmiş yaşamdan gelen sözleşmelerdir.
Fiziki hayatın içerisine dalmış ruhlar ilmü-l beşer olmayı unuttular. Beşer insanların tamamı artık insanları korkutma eğilimindeler.
Her seçiminden korkan insanın ondan daha bilgili insana ihtiyaç duyacağı açıktır. Ruh, babayı kabul etmez.
Bu yüzden anneden aktarılanları kabul edecektir. Bu durumda babadan gelen karmik bağlar nedir? Bu mümkün müdür? Hayır. Aileden sadece normları kabul eder ve kodlamaları alırız. Annenin çözemediğini çözmeye gelmek ruhun saflığına aykırı kalacaktır.
Küçük kız tavşanı seçtiği zaman olumlu ve olumsuz dediği şeyleri düşünmüyordu. Canının yapmak istediğini düşündü ve ilerledi. Seçimleri ona yaşamak istediğini getiriyordu.
Tüm hayat seçimlerden ibaret olduğuna göre aslında "hayat bir karmadır" demeliyiz. Ruh yüksek potansiyelli ve beşeriyetten uzak olduğu için maalesef iyi ve kötü durumları idrak edemeyebilir. Bu yüzden iyi karma ve kötü karma beşere mahsustur.
İyi ve kötü üzerinden insanları korkutan bu kişiler durumun ahvali tabiiyesini kabul edenlerdir. Küçük kızı biraz daha ilerletelim ve önüne bir yol ayrımı çıksın.
Kız şöyle sorsun: - Ne taraftan gideceğiz? İşte bu soru karmanın önüne getirdiği bir döngünün çözümü ya da kilididir. Şimdi kızı korkutalım ve seçimlerine güvenmemesini sağlayalım.
Ya kötü bir karmayı seçerse diye düşünecek ve aksi bir şeyi seçecek olsun.
İşte bu girdiği yol maalesef ruhun istediği yol olmayabilir. Biz buna tekrar bu seçime dönecek ruhun, fiziksel hayatın normlarına güvenerek yaptığı seçim deriz. Ruh için iyi ve kötü ayrımını yapmak ve seçimleri üzerinden insanları korkutmaya ne diyelim?
Kız tekrar aynı yola gelir ve seçim yaparsa sezgilerini kullanmalıdır. Sezgiler karmik döngünün çıkış anahtarlarıdır. Kimse size göre yaşamak zorunda değildir. Böyle düşünüyorsanız bu aşmanız gereken bir ego problemidir.
İnsanların özgüvenlerini düşürerek onları egonuzun beslendiği enerjiler haline getirmemelisiniz.
İşte şimdi karma ve karmik döngü terimini birbirinden ayırmayı başardın. Seni mutlu edeni seçerek hayatına devam etmek en büyük hakkın.
Senden bu hakkı çalmalarına izin vermemeni dilerim. Korkacak bir şey yok sadece sen bunu istiyorsun. Unutmadan eklemek isterim. Bu yazının tek büyük eksiği şuradadır; yakmak, yıkmak, yok etmek ruhun yaratılışında yoktur.
Gerisi beşer hikayesidir.
Sevgilerimle.