Kaynak her şeydir. Her şeyin bir dengesi vardır. Bir taraf kötülük olsa bile denge her şeyi içerir. Kötülüğü düşük frekanslı davranışlar ve düşünceler olarak açıklayabiliriz. Hepimize fırsatlar verilir.
Doğru veya yanlış diye ayırmayın en iyi yol ve daha yavaş yol olarak isimlendirin. Seçim yapmak bize bağlıdır. Birilerini suçladığımız an sorumluluk almaktan kaçtığımız andır. Hepsi bizim seçimimiz. Bireylerin sizin üzerinizdeki gücü, sizin onlara tanıdığınız izin ile kadardır.
Her zaman kötü insanlar vardır. Hitler'den başlayarak sayabiliriz kötü liderleri.. Kötü insanlar hep acımasız gözükür.Genel olarak çalışma şekillerimizi değiştirirler, birlikte çalışmak için zorlarlar ve eksikleri gösterirler. Nefret uyandıran çoğu şey birlikte çalışmayı öğretir.
Hitler konusunda hep ikiye bölünmüş bir ortam görürüz. Dünyanın yarısı onunla, yarısı ona karşı. H iki taraf içinde enerjisel bir tezahür gerçekleştirdi. Olaya kişinin yaşamı, karakteri ve yaptığı yanlışlar olarak bakmıyorum. Lütfen öznel şekilde alıp kişiselleştirmeyin.
Nefret bize asırlarca bitmeyecek bir deneyim kazandırıyor. Acı ve deneyim bir karmik döngü içerisindedir. Bizler bazı olumsuz karmalara maruz kalabiliyoruz. Bu tür durumlar için enkarnasyonlardaki potansiyel olumsuzluklar için muafiyet sahibi oluyoruz.
Her negatif şeyi içinde kalacağımız bir bataklık olarak görmek içinden çıkılamaz hal getirmektedir. Bizler "olumsuzluk" durumunu pozitif etki yaratmak için fırsat olarak görmeliyiz. Pozitif enerjinin daha belirgin görüleceği an "olumsuzluk" içerisindeki halidir.
Hitler hemen hemen herkesin kalbinde yer alan hakimiyet ve iktidar arzusunun temsilcisiydi. Hepimiz bu durumları temizleyene kadar kafa nefret, savaşlar ve sınıf çatışları var olacak. Dünyada yaşanan her kötülük içsel bozukluklarımızın belirtileridir.
Onları iyileştirmek, yönlendirmek bizim elimizdedir. Temel bir kötülük olduğuna inandığımız sürece büyük cezalar görüyoruz. Bu inanış kendi içsel dünyanızı da yok ediyor. İnsanlar inançları uğruna savaşı hala ulaşım aracı görüyor ve bu durumu meşrulaştırıyorlar.
Kimse uygunsuz bir şey yaptığını düşünmüyor.(bu her şey için geçerli)
Hepimiz fiziksel yönümüzü doyururken manevi yönünü yoksullaştırıyor. İç rahatlatmalarımız, intikam duygumuz ve beklentilerimiz bizim bu dünyadaki "oh" larımızı oluşturuyor.
Bir kurban arıyorsak manevi anlamda değil insani anlamda yaratıyoruz. Hitler gibi birçok insan "haklı" olduğunu düşünüyor. Hitler'de olduğu gibi dünya bir gün sizin yanlış olduğunuza karar verirse ne olacak?
Bunu birinin yapmış olması aynı zamanda senin neyi yapmaman gerektiğini anlatmalı. Kendin ile ilgili fikrini ölçmen için ve sınırlaman için önüne parametre koydurdu.
Hitlerin ruhu ile konuştuğunu açıklayan bazı medyumlar şöyle dedi;
Güç sevgisi olan,bir insanı gerçekten sevip sevmediği konusunda emin olmayan biseksüel biriydi. Kendisini muhteşem bir imparatorluk kuracak yönetici olarak görüyordu. Oynadığı rol "mutlak kötü" idi. Anlaşması arasında psikotik,şeytanı ve acımasız şekilde zalim bir adam olmaktı.
Nihai planı gezegen bilincini değiştirmek ve kendisinden sonra şefkat dalgasını geliştirmekti.
Ve hala hepsi olmasa da çoğu insanın bu dersi aldığını iddaa ediyor.
Sizin için yaratılanları görmezden geliyorsanız tarihe bir göz gezdirin.
Belki de tam olarak anlayamadığımız için bugün hala dünyada kötülük var. Dünyadaki çoğu kötülük şefkat dalgasını yayabilmek için var oluyor. Milyonlarca ruh bunu kabul etmekte zorlanıyor. Acı içinde kalışımız belki de anlayamadığımız için.
Cennet ve cehennemin varlığını düşünen her ruh, yaşamına yansıttığı koşulsuz sevginin içerisinde kendilerine ebedi bir huzur yaratabilir.
Bu yüzden zıtların içerisindeki mesajı almaya çalışmak, düzelmeye başlamak anlamına gelir. Kayıtsız kalmayın. Kayıtsızlık kötülük yaratır. Sevgilerimle...