WhatsApp
rajibraj 06 Mart 2025, 22:34

HER ŞEY SEÇİMLERİMİZDEN İBARETTİR…

  • 15Görüntüleme

Bu bir çeşit ayrımcılık değil. Bireysel olarak özgür irade ile enkarne olmalarına izin verilen tek enerjik bireyler insanlar. Fiziksel evren içerisinde bunu yapmasına izin verilen başka bir uygarlık yok.

İnsanlar öğrenmek için buraya geliyorlar. Her şey seçimlerden ibarettir.

Bu yüzden her seçiminizden siz sorumlusunuz. Seçimi başkalarına bırakmak ve sonra onları suçlamak sizi kurban rolünden başka bir duruma itmiyor. Bunu yapmak bile bir seçim. Başkasını daha kolay suçlayıp işin içinden çıkıyoruz.

Dünya, özgür irade konusunda büyük bir deneydir. Bireysel iradeler burada çok fazla bulunsa da asıl istenilen ve ulaşılması gereken hedef kolektif iradedir. Belki de Dünya bir laboratuvar denilebilir. Kim ne hissederse hissetsin, ne isterse istesin aksini seçmekte özgürüz.

Durum neyi gösterirse göstersin hep öğreniriz. 

 

Sorumluluk, bir şeye hazır olduğun zaman değil bir şeyi yanlış yapacağını düşünsen bile yapmaya çalışmak ile başlar. Sorumluluk almayı eylemlerimiz öğretir. Bu şekilde etkiyi çözer, bireyselliği ve kolektifi deneyimleriz.

İşleri kendi başınıza çözemiyorsanız büyümek ve gelişmek yavaşlayacaktır. İnsanlar atalarından onlara kalan bütünlüğü bireyselleştirdiler. Bu bütünlüğü unutsak bile hepimiz kolektif bir bilincin parçasıyız. Düşünenler beynimiz, koşabilenler ayaklarımız, sevenler kalbimiz.

 

Dikkatler hep üzerimizde. Belki de bu ayrıcalık bizim hep dikkat edilesi, izlenilesi varlıklar olmamızı sağlıyor. Birçok galaktik ırkın bizi izlediği aşina. Deneyin başarılı olması, onlara da aynı ayrıcalıkların tanınması anlamına gelebilir. Dünya yükselirse, evren yükselecektir.

Galatik ırkların çoğu kolektif iradeye sahiptir. Bu şekilde enkarne olan ve yaşayan varlıklar tamamıyla birbirlerine bağlı yaşam sürerler. Verecekleri bir kararı, kolektife hizmeti sağlayıp sağlamadığını değerlendirerek verirler.

 

Bu hizmet ve bizim hizmetlerimiz kuşkusuz tüm boyutsal ve frekans hallerinde bütüne hizmeti sağlamaktadır. Fiziksel görünümler her ne kadar farklı olsa bile, bize tiksindirici gelen çoğu uygarlık iyiliksever varlıklarla doludur.

Yüksek frekanslar hissizlik ve sıyrılmışlarla doludur. Düşük frekansların evrim yolu ve gelişim aşaması daha hızlıdır. Dünya yaratılışı itibariyle daha hafif olan varlıklar ama bağımsız özgür iradeye sahip daha yüksek frekanslı insan formu ile donatıldı ve özgür irade verildi.

 

Bu veriliş ne kadar bizi üst düzey hale getirse de, insanlar daha düşük frekanslara ve onlar aracılığıyla düşük frekanslı duyumlara, düşüncelere ve eylemlere bağımlı hale geldikleri için sürdürülemedi. Bu durum yüzünden daha yoğun ve daha düşük frekanslı bir form yaratıldı.

 

Bu durum kaynakla iletişimin ve yüksek benlikle iletişimin kesilmesi anlamını taşıyor. Bu kesintiler ve düşük frekans durumu, bizi özgür iradeli olacak şekilde ayrıcalıklı hale getirme konusunda avantajlı kılıyorsa aynı şekilde dezavantajlı olarak bir karantinaya maruz bıraktı.

Diğer ırkıların müdahalesine karşı koruma, diğer ırkları bu düşük frekanstan uzak tutma konusunda diğer ırklardan korunuyoruz ya da onlar bizden korunuyor. Tarihin çoğu zamanında, insan projesini değiştiren galaktik ırklarına müdahalesi mevcuttur.

 

Ego, düşük frekansta ortaya çıkar. Daha yüksek frekanslarda ego yoktur. Ego, yüksek benliğimiz gibi bu evren içerisinde yarattığımız bir sahte benlikten ötesi değildir. Düşük frekansta oluşmaktadır. Ego bir engeldir. Yüksek benlikle iletişiminizi sınırlar ve sizi uzaklaştırır.

 

Ego, ölümlüdür. Öldüğümüz zaman egonun üzerimizdeki enerjisi ve hafızası çözülerek ayrılır. Ayrılıktan sonra geriye gerçekte kim olduğunuz kalır ve yüksek benliğinizle bütünleşerek kaybolur. Ego, ruhun tasmasıdır.

 

3 boyut frekansında bile bile oluşturulmuş bu sahte benlik, bireyselliği deneyimlemek için oluşturulmuştur. Bir elin nesi var iki elin sesi var. Ego, sizi kendinizden uzak tutar. Bu durumda çevresiyle ilgilenen bireyler geçici kişilikleriyle var olacaktır.

 

Daha bilinçli ve farkında olduğumuzda egoyu çözer ve gerçek enerjik benliğin gerçek kişiliği ile uyanarak kendimizi şifa adına ulaşılabilir hale getirebiliriz. Böylece kalıcı olarak varoluş problemimizi çözeriz. Sevgilerimle.