WhatsApp
rajibraj 04 Mart 2025, 15:42

EGOMUZ,BEDENİMİZ YA DA RUHUMUZDAN MI İBARETİZ?

  • 16Görüntüleme

Fiziksel hayatın içerisinde ego ya da beden olduğumuzu hepimiz biliyoruz. Bu düşüncenin içerisine girdiğimiz zaman ölümden korkmaya başlıyoruz. Ancak biz egomuz, bedenimiz ya da ruhumuzdan mı ibaretiz? Hayır. Biz bunlardan daha büyüğüz.

Ego,

Sahte kişilik, düşük benlik diye isimlendirebiliriz. Ruh, yüksek benlikten ayrıldıktan sonra ego yaratılır. Bu durum düşük benlik ismini almasını sağlar.

 

Yüksek benlik neden var? Niye kendisi değil de parçası burada?

Çünkü enkarne olamayacak kadar büyük. Kendisi küçük bir parçasını insan bedenine yansıtıyor. Ruh bir dalgıçtır ve düşük frekanslara inmek için bir kıyafet kullanır. Bu da bedenimizdir.

Ego hep varlık ister. Kendisini devam ettirmek, yaşamak ve fiziksel olarak doyum için elinden geleni yapan geçici bir yapıdır. Ego, düşük benlik olduğu için düşük frekanslı dünyada kalmamızı ister. Bu benlik frekansımızı yükseltmeyi engellemek için vardır.

Bizi sınırlar ve yüksek benliğimizle bağlantımızı engeller.

 

Bizi hayatta tutan fiziksel gıdalar ve evrensel enerjidir. Biz yüksek benliğimizle birlikteyken çok daha büyük frekanslara maruz kalıyorduk.

Dünya'da bu formumuza uyum sağlamak adına yüksek benliğimiz bu enerjileri yavaş yavaş aşağıya indirir.

 

Bu aşağıya indirme durumu bir bağlantıyı kapsar. Bu da bizim enerjik bedenlerimizi ortaya çıkarır. Bir süzgeç işlevi gören enerjiler,

Ruhsal olarak Frekans bandı 8-9-10

Ruhani ve fiziksel olarak frekans 7-6-5-4 (taç, göz, boğaz, kalp)

Fiziksel olarak 3-2-1 frekansları (solar, sakral, kök)

 

olarak bize yansır. Zaten bu dünyaya bağlandığımız kök çakramız size bunu ifade etmektedir.

Yaşam gücü, 7 çakramız tarafından tüm frekans seviyelerinde oluşmaktadır. Organ, doku, hücreler bu karmaşık enerji ağı ile vücutta dolaşmaktadır.

Çakraların her biri vücut için yuvarlak bir enerji alanı oluşturur. Bunlar birbirlerine enerjisel olarak bir balon gibi enerjisel olarak bağlanmaktadır. Aura onların birbirlerine karşılık gelen enerjisel alan oluşturmasıyla ortaya çıkar.

Merkezimiz yukarıdaki fotoğrafta göründüğü üzere hara çizgimizdir. Yüksek benliğimiz ve fiziksel benliğimizi birbirine bağlayan çizgidir. Bu çizgi hattı ruhun enerjisini tünel benzeri hara hattından, ana dağıtım noktası olan (fotoğrafta) Lower Dantian'a getirir.

Bu bölge bütün vücuda ruhun enerjisini dağıtmaktadır.

 

Bu enerji orta bölgesine yani (yukarıda) ruhun evine gider. Bu bölge kalp çakrasının arkasındadır. Kalpten düşünün lafı nereden gelmektedir? İşte cevabı burada. Bu enerji bir duyarlılık enerjisidir.

Kim olduğunuzun özü buradadır. Bu sizin enerjinizin kim olduğunuzu gösteren imza yetkisini taşımaktadır. Tüm bunları bir araya getirip "ego yada ruh" koltuğuna oturan geçici insan kişiliğinizdir.

Fiziksel beden çıkış sonlandığı zaman beden yaşam gücü enerjisini 3 gün sonunda dışarıya atar. Bu bir geçiş sürecidir. Ruh tüm enerjiyi toplar ve bedenden dışarı çıkar. Büyüklerimiz bazen çıkış olduğu zaman 3 gün boyunca evin içerisinde yüksek bir yere su koyarlar.

Eski bir şamanik gelenek diye biliyorum.

 

Nasıl olur?

 

Enerjiniz lower bölgesine yani dantien'e çekilir. Orada toplanan enerji göbekten göğüs kafesine, boğaza ve üçüncü göze doğru hara çizgisi boyunca çekilecektir. En son ruh taç çakradan çıkar ve yüksek benliğine geri döner.

Ruh o zaman gerçek bilincine dönmek üzere hara çizgisindeki tünelden fiziksel bedenin kısıtlamalarını terk ederek ilerler. Bu kısıtlamalar ortadan kalktığı zaman çakralar kaybolur ve serbest enerji haline dönüşür.

Vücut ise kemikler ve et bu ayrışma enerjisine yardımcı olabilsin diye inancına göre defin edilir.

Burada artık ego ile bağlantı tamamen kopmuştur. Yukarıdaki frekanslarda depolanan tüm enerji daha yüksek frekanslara aktarılmıştır.

Hafıza yerindedir. Yüksek benliğe aktarılmak için asilime işlemi başlayacaktır.

Peki ruh yüksek benliğe ulaştıktan sonra sizce ne oluyor?