CİNSELLİK SİSTEMİMİZ DEĞİŞİYOR MU?

Geçmiş yaşam sorunları, çekiciliğin aldatması, topluluk bağları ve güvenlik sıkıntılarımız aşıldığı zaman bir düzlüğe çıkarız. İnsanlar, bilinçli/bilinçsiz şekilde 3. boyut modelini kullanarak, fiziksel yapıyı göz ardı ederek seks yapıyorlar.

Son zamanlarda, gerçekte kim olduğuna ve ne istediğine önem veren farkındalığı yüksek kişilerin ortaya çıktığını görüyoruz. Eski nesiller olarak zorunluluk, bağ ve bazı amaçlar uğruna cinsel olarak çarpıtılmış değiller.

Gerçek doğamız cinsiyetsizdir. Ruhumuzun bir cinsiyeti yoktur. Bunun farkında olanlar için, belirli bir cinsiyetle veya sınırlayıcı inançlar içeren cinsellikle hareket etmeye uyumlu olmama durumu ortaya çıkıyor.

Kiminle bir bağ kurduğunun önemi yoktur. Enerjisel olarak samimi bir bağ onlar için daha önemli. Cinsel enerjilerini "aşık olma" duygusunu deneyimlemek, kalplerini açma veya fiziksel ihtiyaçlarını karşılamak yerine değil, yaratıcı enerji olduğunu fark ederek hareket ediyorlar.

Bunlar onları, durumlara bağlamıyor.

Seks, saf bir duygudur. Bu saf duygu önceleri birbirlerini bir kere gören insanlar tarafından belki de duygusuz ve bağ olmadan kullanılıyordu. Bu duygunun işlevi artık değişmeye ve mutlu olma amacı altında kullanılmaya başlandı.

Artık çekinme, korkma vb duygular yerine gerçek aşkla daha uyumlu hale geliyor.

Birlikte olan iki kişinin güçlü sevgisinin bir sonucu olarak kullanılmaya başlayan cinsellik, normal bir sekstir. Önemli olan sevgidir. Bu da bireylerin fiziksel araçlarının tipinin önemini düşürür.

Seks, frekans yükseltir mi? 

Saf bir duygu olarak kullanıldığı zaman, frekansı yüksek kişiler sekse daha az ilgi duymaya başlamışlardır. Neden? Çünkü bu sürecin bağımlılık yarattığını düşünmüşler. Ruhun fiziksel dünyaya bağlı kalmasını engellemek istediler.

Şimdiki zaman bunu değiştiriyor. Artık insanlar fiziksel dünyaya bağlı kalmadan, ruhunun istediklerinin peşinde koşuyor. Bu bir karmanın sonu.

Bu bağlılığı aşabilen ve seksi, bağımlılık olarak kullanmayan her birey, önce kendisine sonra karşısındakine saygılı olmaya başlar. Pornolar, yardımcı araçlar ve diğer birçok uygulamanın önüne geçer. Bu durum alkol, uyuşturucu, kumar ve diğer bağımlılıklar için de geçerlidir.

İnsan geliştikçe fiziksel dünya daha az çekici hale gelir. İnsanın 12 DNA ipliğine sahip, tam anlamıyla bir yaratıcı varlık olduğunu biliyoruz. Tüm DNA ipliklerini aktif edebilseydik belki de üremek için seks yapmamıza bile gerek kalmayacaktı. Sizce?

Cinsiyet, bir kayıt analizinden ortaya çıkan, varlıklara erişme yoludur. Bence düşünce, birbirimize uyumlu şekilde bilgi paylaşmamızı sağlayabilmek için denge oluşturmak için var edildi.

Cinsiyet olmasaydı, bir önceki hayatımızda yaşadığımız bir deneyimin tersini deneyimlemek için bu dünyaya gelemeyecektik. Bir kadının size yaptığının nasıl bir his olduğunu bir erkek olarak deneyimlemek zor olacaktı. Bu yüzden cinsiyet bizi ileriye taşımak için kullanıldı.

Cinsiyet sayesinde enerjisel alanlarımız genişledi, etkileşime girdi ve bilgi akışı sağlandı. Böylece daha iyi deneyimler kazanarak, işlevsel olarak daha çok geliştik ve anladık. Bu deneyimleri fiziksel olarak yapmamızın bize katkısı çok büyük.

Seks gibi bir deneyimin belirli bir fiziksel zevki olduğu aşikar ancak dünyadaki 3. boyut kullanımımız nedeniyle seks bir son ya da başlangıç değil.

Telepati, telekinezi ve diğer tüm güçler gibi birbirimiz ile iletişim kurmanın saf bir yoludur. Binlerce yıldır farklı ruhlar denemiş kişiler olarak, kendi kendini devam ettirebilen fiziksel bir araca sahip olduk. Ruhlar bu araçlarla daha düşük frekansları deneyimlediler.

İnsan formunun birçok projesi vardı. Bunları bilmek ister misiniz? Yoruma yazmanı yeterli. Ancak dönemler içerisinde iki cinsiyetli mevcut formumuz geliştirildi ve devam ettirildi. Bu devamlılığı sağlayacak tek şey "seks"tir. Bu devamlılık bir düalite işlevidir.

Ruhumuz bir aracın içerisine girerek deneyimleri dolaşır ve öğrenerek ilerler. Bir tür mekanik üreme sistemine sahibiz. Bu dünyada 65.000 hermafroditik hayvan türü var. Bu insanda 4-6 sayısında ırk olduğunu söyler. Birlikte çalışır ve bilgi aktararak yeniden üretim oluştururlar.

5 cinsiyet üzerinde çalışan 2 ırk vardır.

6 cinsiyet üzerinde çalışan 17 ırk vardır.

Peki bunlar cinsiyetsiz midir? Hayır. Bu ırklar bir araya geldiği zaman bir cinsiyet yaratacak bileşenleri taşırlar. Bedeni cisimleştirmek, daha yüksek frekanslarda, daha yüksek frekanslı bir araçlar enkarne olacak varlıkların yoludur.

Gelecekte fiziksel cinsiyetten uzaklaşabiliriz. Bedeni üretmenin başka yollarını bulmak "seks" duygusunu aidiyet içinden uzaklaştıracak. Frekans yükseldikçe, insan bedeninin binlerce yıl yaşayabilecek bir araç olarak tasarlandığını anlayacağız. Çakra sistemimizi değiştireceğiz.

Kompozit çakralar. Böylece kendimizi yenileyeceğiz. Tüm çakralarımız birleşecek ve fiziksel bedeni enerjisel olarak destekleyecek. Bu yüksek frekans bizi çakralara bağımlı durumdan çıkaracaktır.

Gerçek. "Seks" bir üreme ihtiyacı çatısı altından çıkarak insanların hayatlarına "mutlu" olma adında, enerjisel bir artış olarak empoze oluyor.

Frekansımız arttıkça, ruhlarımızın keşfetmeyi seçtiği fiziksel ortama uyarlanmış bedenlere sahip olarak bu dünyaya geldiğini ve bilgi aktarımı için bunu kullandıklarını anlayacağız.

Suçluluk ve utanç duyguları düşük frekanstır. Bunu bize kimsenin vermesi doğru değil. Bunu bize kendimiz sağlıyoruz. Beğen ya da beğenme, değişim her zaman olacak.

Sevgilerimle.