WhatsApp
rajibraj 14 Mart 2025, 00:21

BÜYÜK RESMİ GÖRÜN

  • 27Görüntüleme

Çoğu insan frekansını arttırmaya çalışıyor. Titreşimlerini evrenin dört bir yanına saçan duyarlı varlıkların düşünceleri birer kanal oluşturuyor. Birçok yükselmiş üstat uzun zaman önce bıraktıklarıyla bir şekilde bizlere yol göstermeye çalıştı.

Yükselenlerin yanı sıra, hala bizimle burada rehber olarak çalışanlar var.

 

Dünya'nın frekansı yüzyıllar önce yaşayan insanlara göre daha yüksek seviyede bulunuyor. Öncelikle bunun farkına varmalıyız.

İnsanlar önceki zamanlarda yüksek bilince ulaşmak için telepati yaparak dua, meditasyon, şamanik uygulamalar yapıyorlardı. Peki ya şimdi?

İnsan bilinci sınırlı bir yapıda değildir. Onu sınırlı kılan bulunduğu bedenin çevresel, kültüren, ailevi yapılardan kopyaladığı düşüncelerdir. Bilinç tüm evreni yutacak şekilde genişleyebilir ve sonsuzluğa uzanabilir.

 

Ancak bilinç tam olarak "yüksek frekansa" bağlı olduğumuz anlamını taşımaz. Bir sanatçının özverili çalışma ve pratik yapmasının yanında aynı zamanda konser vermeye de hazır olması gerekir.

 

İnsanlık artık sadece bunlarla uğraşmıyor. İnsanlık artık bunları sağlamak adına çalışmalar yapıyor. Farklı gerçeklik seviyelerini keşfetme ve bu becerilere sahip insanları yetiştirme amacıyla NASA'nın çalışmalar yaptığını biliyoruz.

 

Enerji ve titreşim ile ilgili çalışmalara sahip, yüksek frekansları yaymak için uğraşan birçok ışık işçisinin kitapları mevcut. NASA bir gerçeklik paydası üzerinden hareket ederken, hisleriyle yol alan insanları da eklemek istedim.

Onları ayıran ve farklı kılan şeyler olsa da, hepsi ortak bir noktada yani "doğru soruları sorma" kısmında buluşuyorlar. Fiziksel veya fiziksel olmayan gerçeklerin, düşüncelerin, işlevlerin yanıt alması için uğraşan kişiler bilim veya ilimden her zaman destek alacaktır.

Çoğu insan atalarından kalma sınırlayıcı inançların eşiğinde yaşıyor. İnsanlar bilgilerinin %10'unun farkındalar. Bu farkındalıklar onları değişim isteme kısmına getirse bile değişmek istemiyorlar. %90'lık kısım bilinçsiz olarak sahip olduğumuz düşünceler.

 

Kimse inançlarından vazgeçmek istemiyor. Bu durumun sağladığı tek gerçeklik, gerçekleri irdelememek ve onlara direkt inanmak oluyor. Ancak frekans artık o kadar yüksek ve farkındalıklara açık ki, artık gerçekler hakkında bilgi edinebiliriz.

Bu topraklar binlerce yıldır bilgeler, üstatlar, filozoflar, bilim adamları yetiştirdi. Hepsi dört dünya görüşü üzerinde yoğunlaşarak zihin ve madde etkileşimi modeli oluşturdu. Bu model;

  1. Materyalizm: Her şey maddeden oluşur. Maddeden beyin, beyinden zihin olan yansıma ortaya çıktı. Bilimin felsefesi bunun üzerine kurulmuştur.

 

  1. Düalizm: Madde nesneldir. Zihin özneldir. İkisinin farklı alanları vardır. Zihinsel işlevler, fiziksel değildir ve tam tersi.

  1. İdealizm: Her şey saf bilinçtir. Önce bilinç vardı. Madde ve enerji daha sonra ortaya çıktı.

 

  1. Panpsychism: Zihin gerçektir. Madde gerçektir. Tamamlayıcıdırlar. Evrene ve ötesine gitmek bunlardan geçmektedir.

 

Bu modellerin tamamı doğru mudur? Bence hepsinin içerisinde biraz olsun sorunlar var. Daha büyük bir gerçeklik var mı? Neden olmasın?

Her insan farklı bir bilince sahiptir ama her insan kolektif olarak aynı düşünceleri taşır. Bu yüzden aslında kendi terminolojisi içerisinde yol alan her birey, iki gerçeklik sahibi olsa bile aynı yerde buluşabilir.

Birbirinden bağımsız çalışan ve araştıran kişiler aslında birbirlerini doğrulayabilir ancak farklı düşünceler üzerinden anlaşamayabilirler. Tarih boyunca insanlar kim olduğunu sorup durdular. Bunu anlamak istemez miyiz?

 

Belki de adım adım ilerledikçe bunun farkına varacağız. Çünkü zaman içerisinde adım attıkça kapsamlı araştırmalar ile anlamaya yaklaşıyoruz. İnsan formunun ötesinde geçeceğimiz bir zaman gelecek mi? Madde ve enerjiyi tam olarak anlayabilecek miyiz?

 

Neyiz? (Yüksek benlik parçası/Bilinçli varlıklar/Bilinçsiz varlıklar)

Bizim parçamız nedir? (Ruhlar/Özgür iradeye sahip farklı boyut canlıları?)

Bizim parçası olduğumuz şey ne? (Benlik/Kaynak/Daha Büyük Bilinç Sistemi?)

Birlik/Bütün nedir? (Bizi temsil eden nedir?)

Bireysel miyiz? Bence çok değiliz. Bizler bir mekanizmanın işleyen parçalarıyız. Tıpkı bir organın içerisinde yaşayan bakteriler gibi bir işlevimiz var. Belki de çok büyük bir varlığın içerisinde yaşayan küçük işlevli canlılarız. Kim bilir?

Sevgilerimle...