08 Mart 2025, 01:26
Bilim, gözlem ve deney yoluyla faydalı gerçeklik modelleri üretmek için vardır. Bilim her ne kadar gerçeklik modelleri üzerine çalışsa da, aksi ispatlandığı takdirde görüşü değişir.
Fizikçilerin gücü ve zayıflığı ölçebilecekleri şeye inanmalarıdır. Aksi olduğu takdirde gerçek olmadığı düşünülür. Bu durum onları bir kutu içerisinde bir bulmaca çözmeleri için sınırlı kılar.
Büyük bilim insanlarının kendileri gibi bilim insanları tarafından kâfir diye anıldıkları zamanlar oldu. Maalesef bir çağın sapkınlığı, bir sonraki çağın normali olabiliyor.
Tüm yapılan ve kullanılan teknoloji bundan 200 yıl önce bulunsaydı ne olurdu?
Evren görüşümüz uzun zamandır sürekli ilerliyor ancak bilimin açıklayamadığı şeyler ne olacak? Hepimiz şüpheciyiz ama bu durumun sağlıklı bir dozda olması lazım ve açık fikirli olmamız önemli.
Bilimin göz ardı ettiği şeylerin bir kanıta dayandırılmadığı için göz ardı edilmesi ancak sayısız doğaüstü olayın, fenomenin ne olduğunu asla bilemeyeceğimiz anlamına mı geliyor?
Örneğin bilimin piramitler konusundaki açıklaması nasıl? Binlerce yıl öncesi nasıl bir durumdaydık? Piramitleri başımıza diken ve gözümüzün önünde dursa bile "hala nasıl yapamıyoruz?" diye bize sordurtmayan güç nedir?
500 kadar yıl önce yeni bir gerçeklikle ortaya çıkan "mekanik, tanrısız, akılsız, izole" bir varoluşa sıkıştırıldık. Yavaşça dönüşüyoruz.
Gerçekçilik, yerelcilik, nedensellik, fizikalizm ve birçok temel varsayıma dayanıyoruz ama birileri şimdi çıkıp klasik ve kuantum dünyaları birbirine bağlanamayan naif bir gerçeklik görüşüne dayanıyor dedi. Şimdi ne olacak?
Bilgi hep var. İlerliyor ve kafir araştırmacılar hep olacak. Peki bizler büyük soruları soruyor muyuz?
Örneğin, büyük patlama sadece fiziksel evren için değil aynı zamanda spiritüel olarak çoklu evrenin genişlemesini sağlayan büyük bir patlama anlamına geliyorsa?
"Zaman" gerçekten var mı? Her şey olay uzayında oluyorsa? Her seçim ve olayın tüm nedenlerinin ve sonuçlarının görülmesi için paralel koşullar varsa?
Enerjinin şekillenmesi için frekansları dengeleyebilir miyiz? Frekansları kullanabilir miyiz?
Tüm atom ve atomaltı parçacıklar çok daha ince, iç içe geçmiş enerjisel bir bileşenlerden oluşuyorsa?
Doğru soruları sorduğumuzda, ikisinin arasında bir köprü kurabiliriz çünkü bilinç keşfine baktığınız zaman kanıta dayanmayan ama bilimi bağlayan bir şeyin ucundan tutmuş oluruz.
Maneviyat, farklı realite seviyelerinde bilinç keşfi ile anlatılır. Bu durumu eski bilgelerin gelenekleriyle pekiştiririz. Keşif için meditasyon, tefekkür yollarını seçeriz. Bizi fiziksel düzeyin ötesine götüren yollar bulabiliriz. Şamanik uygulamalar bunun adımıdır.
Maneviyat bir din değildir, farklıdır. Bu yol bireyseldir. Herkesi kendi evrimine itmek için vardır. Kendi hızınız vardır, kendi yavaşlığınız vardır.
Bilincin her şey olduğunu anladığımız zaman kendimizin, dünyanın ve gerçeğin farkına varırız. Bilinç maneviyatın temelidir.
Olması gereken teknolojinin zihnin bir uzantısı olmasıdır. Eğer teknoloji bilincin gelişimini engelliyor veya onun yerini alıyorsa bir şeyleri yanlış yapıyoruz demektir. Sevgilerimle.
