ASIL GÜÇ NEDİR?

Herkes gücünü bilir. Herkes gücünü bilse bile bazılarımız gücünü kullanmaktan kaçınır. Bazılarımız bu gücü kullanmayı bir kenara bırakalım dışarıya bağışlarız. Bazıları gücünü başka varlıklara teslim eder.

Gücünü kullanmayan bu kişiler daha sonra kendi dünyalarında yanlış olan her şey için suçlanırlar. Unutmayın, içiniz neyse dışınızda odur.

Güç, para gibidir. Kullanmak, sahip olmak bize büyük bir gayret istiyormuş hissi verir. Bunlar doğru değildir. Güç bir amaç değildir.

Güç bir araçtır. Güç büyüklük değildir. Tüm bunların yanında güç bir insanın kendini en iyi deneyimleyebileceği "karakter" testidir. Bu test insanın kendi gücünü manevi dengede kullanabileceği muhteşem bir durumdur. Bundan kaçmak, korkmak ve çekinmek doğru değildir.

Güç, para gibidir. Dünyaya aydınlık, ilerleme veya kaos sunabilir. Bu yüzden bu aracı elinde tutan el her zaman önemlidir. İnsanların gücü kullanmayıp çekinmesi durumu, çoğunluğun gücü kullanırken elleriyle yön vermesindendir. Korkma, elin düzgünse, niyetinde düzgün olacaktır.

Sizlere hep paylaştığım kurban frekansları bizim hayatta kalma içgüdülerimizle oluşan frekanslar. Her kurban ya da gölge frekans bir korku, bastırılmış duygu, dışa dönük tepkilerle ifade edilir. Açıkçası çoğumuz bu durumlarla kendini ifade ediyor.

Fakat bu durumun bir üst seviyesi hediye durumudur. Kalbinizi açmak bir ileriye adım atmak anlamına gelir. Bu durumu aşmak ise artık yüksek frekans demektir.

Gölge frekanslar hakkında bir örnek verecek olursak, gücün bir gölgesi vardır. 

Baskıcı biri misin? Kendi gücünden sakınıyor musun? Kendini yukarıya çıkma durumlarında frenliyor musun? Bir durumu doya doya, seve seve yaşarken aklına hep kötü şeyler mi geliyor?

İnsanlara otoriteni kabul ettirmeye mi çalışıyorsun? İnsanlar senin düşünceni mi savunmak zorundalar? Onlar sana hizmet etmeliler mi? Bu durum tepkisel doğayı içerebilir.

Ne yazıktır ki toplumumuzda görülen kadın cinayetlerinin çoğu tepkisel doğalarında gücünü gölgeye kullanan kişiler tarafından oluşturulmaktadır.

Gücünü zorbalığa, ona meydan okunduğunu hissettiği zaman otoriter davranış olarak ortaya çıkaranlar, insanları tükenene ya da öldürünceye kadar zorlamaktadırlar.

Gücün gölgesi serbest bırakıldığı zaman, insan gücünün özü ortaya çıkar. Gücün sadece fiziksel olmadığını anlamakla alakalıdır. İnsan gücü sadece fiziksel değildir. Zorlama, direnme, çabalama bu durumda yoktur. Bu durumda olan insanoğlu doğal güçlerin oluşturduğu bir ritme uyar.

Güç aslında kolaydır ve zahmet istemez. Kendine güveniyor musun? İşte bu gerçek bir güçtür.

Daha yüksek bir frekansta ele alınan güç, bilincin gerçek gücünü ortaya çıkaracaktır. Bu bir ilahi güçtür. Şarkı söylüyor musun? Dans ediyor musun?

Bu durumlarda bilincin gücünü kullanıyorsun. Bu durum saf bir farkındalık ortaya çıkarır. Evrenin neşe, hareket ve sevgiyle birlikte seninle kendisini ifade etmesinin bir yoludur. Bir güç olmaktan daha ötedir.

Kimlik kaybı yaşamaz, hayatta kalma korkun olmaz ve dünyayı bir şekilde kendince onarmaya, güzelleştirmeye çalışırsın. Bu bir ilahi yoldur.

Güç genel olarak anlaşılamıyor. İnsanlar bazen ne yaptığının farkında değiller. Zorlayıcı bir kelimeymiş gibi lanse ediliyor.

Gücün güzel anlamları sanki bizler tarafından alınmış ve değiştirilerek tehlikeli, korkutucu bir hale dönüştürülmüş. Esas güç dediğimiz şey "zayıflık" olarak anılmaya başlamış.

Eğer gücünüzü kullanmaya korkuyor ve çekiniyorsanız belki de birilerinin gücü gölge frekansta kullanmasına izin veriyor ve kendinize suçlu sıfatı yakıştırıp zarar veriyorsunuzdur. Kim bilebilir? 

Sen bilebilirsin. 

Biliyor musun?