Anunaki ırkını tanımamız için Sitchin'in kitabını okumamız yeterli mi? Anunakilerle ilgili birçok komplo hikayemiz mevcut ancak hangisi doğru?
Bugün tarihi yorumlarken birçok tarihçinin gerçeğin farklı versiyonlarından bahsettiğini görüyoruz. Herkesin bir gerçeği olduğunu düşündüğümüz zaman şunu söyleyebiliriz,
"Gerçeği yorumlayan insan sayısı kadar gerçeğin versiyonu vardır."
Her yorumcu, komplo teorisi üreten kişi veya normal insanlar algı, bakış açısı ve yorum ile birlikte evrensel gerçeklerden yola çıkar. Bu evrensel gerçekler her kişiye göre değişebilir.
Norm kitabında bunu daha geniş anlatıyor oluşumdan da çok mutluyum. Herkes gerçeği arıyor. Bunu yazılan, çizilen, bahsedilen veya içgörümüz ile bulmaya çalışıyoruz. Kendi gerçeğimiz bizim frekans seviyemizde mevcuttur ama diğer gerçekliklerden bahsedecek olursak ne yapmalıyız?
Her frekans bandı kendi gerçeğiyle vardır. Her canlının, her ırkın, her bilincin kendi tarihi ve bu tarihe özel perspektifi bulunur. Bu açı tarihin yorumlanması ve anlaşılması için özeldir. Böylece tarih açıklanabilir olur.
Komplo Teorileri Arasından!
Mevcut potansiyel yaşantımızın içerisinde "belki de olabilir" diye işlenenleri yaşamak için seçimler yapıyoruz. Böylece kendimize farklı perspektifler geliştiriyor ve genişliyoruz. Bizler gövdesi olan ağaçlarız ve dallarımızı seçimlerle uzatıyoruz.
Anlayış geliştirmek böyledir! Belki dediğimiz her şey potansiyeldir. Bu potansiyeller mevcut yaşanmışlıkların üzerine yaşanacakları belirtir. Bir kişi çok fazla komplo teorisi içerisinde bulunursa gerçeği komplo teorileri olacaktır. Seçimini yapmıştır!
Ne ile uyumlanmayı seçiyorsun? Deprem olacak, öleceğiz, robotlaşacağız fikirleriyle mi uyumlanacaksın yoksa başka bir seçime mi yürüyeceksin? İşte bu senin çakralarının enerjisini, auranı ve ruh arketipini belirliyor.
Anunakiler bir köle-efendi programlamasıdır. Kontrol ve manipülasyon onlardan kalmış olan programlamanın eseridir. Bizler her ne kadar bilinçli varlıklar olursak olalım bunu yaşamayı seçiyoruz!
Hayat sorumluluğunu alamıyorsanız programın içerisine düşersiniz. Komplo teorilerinin geneli bu yüzden var. Kontrol burada başlıyor ve manipülasyon dediğimiz algı sorumluluk sahibi olmayanlara bırakılıyor. Dualiteye baktığımız zaman dengenin gerçekleşmesini bu şekilde açıklarız.
Sen sorumluluklarından kaçıyorsan, senin sorumluluğunu alacak bir manipülatör ile karşılaşabilirsin. Bu da enerji arketipinin sana bir şeyler yaptırmasının yolu olarak algılanır! Köle-Efendi programıdır.
Burada ruhsal yükseliş programının tam olarak buradan çıkmak olduğunu söyleyebilirim. Bu bilince gelmek ve sorumluluk almak terimi ortaya çıktığı zaman kişi farklı bir deneyim ve frekans seviyesi seçebilir.
Sorumluluğunuzu alın ve tüm perdeler güneşe izin vermek için geriye çekilsin! İşte tüm hayat sizin elinize kalıyor. Korkutucu değil mi? Hem de nasıl!
Anunakiler tıpkı bizler gibi birçok farklı inanış ve mezhep sahibiler. 5. seviye varlıklar oldukları için bizim daha üstümüzdedirler. Onlar Atlantis zamanlarının kara rahipleri olarak bilinirler. Onlar hakimiyet kurmak isterler.
Hakimiyetleri üzerinden cinsel istismar, enerji hırsızlığı ve manipülasyon ile beden hakimiyeti kurmak isterler. Kısacası leş yiyicilerdir. Köleleştirme ve alçakça işler yapmak onların işleridir.
İnsan türü ile ilgili hiçbir yaratımda bulunmadılar. 350 bin yıl önce bizi köle yapmak için genomumuzla oynamayarak manipüle etmeye çalıştılar. Büyük bir savaşın ardından evrenin ızgaralarının sökülmesinde ve frekans düşmesinde rol oynadılar.
Şefkatsiz, duygusuz ve duygularımızdan beslenen varlıklardır. Kölelik ve manipülasyonu bu yüzden isterler. Evrenin ızgaralarını söktükleri zaman bizim kendimizi fark etmemize engel olacaklarını düşündüler. Bundan da hep korktular ve korkuyorlar.
Kurban ve faili oynarken lütfen kendi içerimizdeki durumu düşünelim. Kendimizi bu etkilerin içerisinden kurtaralım. Bizler sevgiyi, bilgiyi işleyebilen şefkatli varlıklarız. İlahi olanın hediyelerini kucaklamamız dileğiyle.
Sevgiler…