WhatsApp
rajibraj 23 Mart 2025, 01:08

ALDATMAK KÖTÜ KARMA YARATIR MI?

  • 27Görüntüleme

Çoğu spiritüel bugün spiritüel yasalara göre değil de insan bilincindeki duygusal yorumlamalara dikkat ediyor. Bu yüzden çoğu terimin altı boşaldı ve anlamları yok oldu.

İnsanlar artık spiritüel terimleri, anlamlarını ve neye hizmet ettiklerini tam olarak algılayamıyor.

 

Duygularımızla yorumladığımız her şeyin bu dünyaya ait olduğunu bilmeliyiz. Ruhun duygusu olmadığını, bizim gibi bir düşünceye sahip olmadığını, hissetmediğini fark etmeliyiz.

Büyük resmi zorla görmek istemeyen, terimleri kendi duygusal bilincine göre yorumlayan kişilerden olmamalıyız.

 

Hepimizin yorum hakkı elbette vardır. Bu hakkın kullanımı elbette normaldir.

 

Bu hakkı kullanırken yüzyıllardır kullanılmış yasaları saptırmaya çalışmak ve insanların acısından nemalanmak doğru değildir. Kişileri manipüle edecek ve kendimize çekecek hareketler bizi ancak eksik rehber yapmaktadır.

İnsanlara kendi doğrularımızı vermeye, onları yaşamlarımızdan çıkardığımız derslerle manipüle etmeye hakkımız yok.

 

Bilindiği üzere karma "başıma geldi senin de başına gelecek" üzerine kurgulanıyor. Bu ne kadar doğru? Bence hiç doğru değil. Her insanın duyguları vardır.

Burası duygulardan oluşan bir gezegendir. İnsan yanımız her ne kadar eski ahitte "dişe diş, kana kan" durumunu benimserse, ruhsal yönümüz bir o kadar "başıma geldi çünkü deneyimi istedim" diyor. Bu yüzden karma bildiğimizin aksine bir role sahip.

 

Karma, bir bankadır. Karma, bir alışveriş mağazasıdır. Karma, düzenleyicidir. Karma, sorumluluktan kaçmak değildir. Başına geleni reddetmek değildir. Yaşadığın olayı görmemek ve intikam istemekle alakalı değildir.

Şimdi size spiritüel bazı bakış açılarını sunacağım ve karşılaştıracağız. Aşağıdaki "=" yapılmış cümlelerdeki yorumlamaları karşılaştır lütfen,

 

"Karma der ki: Yaşattıklarını yaşamadan ölmezler" = "Negatifi sahiplenme, negatif seni bulur."

"Karma der ki: Ektiğini biçeceksin." = "Hayatta her şey deneyimdir, çıkarımlarına göre döngülerden geçersin."

"Karma der ki: Söylediğin, düşündüğün her şey seni bulur." = "Düşünceler sadece misafirlerdir. Onları sahiplenmedikçe gerçekleşmezler."

 

İlk cümlelerdeki teselli, korku durumlarına bakmanızı istiyorum. Spiritüel bakış açısı birini korkutmak ve teselli etmek ile ilgilenmez. Birine moral vermek şifa olabilir ancak spiritüel terimlerin çoğu ruhsaldır. Bu yüzden terimler duygusuz bir halde dururlar. Bu ne demektir?

 

Ruh; ilahi planı yaparken insan olmayı bilmez. Duygulardan bihaberdir. Düşüncelere sahip değildir. Bu yüzden yasalar duygulara ve düşüncelere bağlı değildir. 

Ruh; saftır. Saflık olgusunun içerisinde kin, nefret, ödeşmek veya mutluluk bulunmaz.

 

Bu yüzden yasalar veya terimler bunlar üzerinden değerlendirilmez.

Ruh; yüksek bilinçtedir. Bu yüzden yüksek bilinç dediğimiz dar bir pencereden bakılamayacak kadar geniştir.

Neden bunları anlatıyorum? Karma, bizim için çalışan bir seri katilmiş gibi davranıyoruz. Bu davranışların çoğunun bizim için deneyimler olmadığını, sorumluluk almamız gereken şeyler olmadığını düşünüyor ve karşıdaki kötü dediğimiz kişiyi suçluyoruz. Karma, yok saymak değildir.

Aksine, karma dediğimiz olgu bize deneyimler sunan bir moderatördür. Bunu kitabım "Norm" içerisinde daha derin bir şekilde anlatmaktayım. Karma, bize deneyim fırsatı sunan duygusuz bir canlıdır. Geçmiş hayat felsefesi üzerine kurulu bir düzenin yöneticisidir.

 

Peki ne yapar Karma?

 

Kişinin önceki hayatlarda topladığı deneyimlerin tamamı karmik yaşantılarını temsil eder. Bu karmik yaşantıların hepsinde zıtlık deneyimini yaşayamayan ruh, karmalarını tamamlamak için düşük frekansa (dünya) dönmek ister. Burada bir ilahi plan söz konusudur.

Örneğin, önceki yaşamlarında sürekli aldatmış bir ruh düşünelim.

 

Bu ruh zıtlığı tadamadığı ve gerçekten hissedemediği için aldatılmanın ne demek olduğunu bilmeyecektir. Bu yüzden bu hayata gelirken deneyimin zıddını almak ve öğrenmek isteyecektir.

Düşünce ve duygu dediğimiz durumlardan yoksun olan ruh, ilahi planda kandırılmayı seçebilir. Bu seçim bizim için acı ancak ruh için bir deneyim olarak kalacaktır ve öğrenme niyetiyle buraya gelecektir.

 

Karma, ruhani bir görevlidir. Peki neden böyle? Ruh buraya gelirken yüksek benlik bağlantısını zayıflatır. Bu durum onu planını unutmaya iter. Böylece görevleri, yapmak istedikleri nedir bilmez. Bu durumda ona bu planı uygulatacak bir yardımcıya ihtiyaç duyar.

 

Enerjisel bir çekim hissetmek ister ve planı tamamlamayı arzular. Bunu gerçekleştirecek olan görevliye "karma" deriz.

 

Ruhani bir görevliden duygusal istekler talep etmek ne kadar doğrudur? Düşünülmelidir.

Burada sadece bağlantıyı kurması için varlığı sağlanmış, ruhlara yaşamak istediklerini sunan bir görevliden bahsediyoruz. Neden bizim egoist isteklerimizi karşılasın?

 

Şimdi konumuza gelelim. Hep dengeden bahsederiz. Bahsettiğimiz denge ruhanidir. Bilinç düzeyimiz düştüğü için, bağlantı zayıfladığı ve sosyolojik etkilerimiz arttığı zaman kendimiz gibi düşünmeyi bırakır ve dar bir pencereye hapsoluruz. Bu durum bizim manevi yönümüzü daraltır.

 

Böylece isteklerimizin ne olduğunu bilemeyiz. 

 

Eski hayatlarında sürekli aldatılmış bir ruh dengeyi isteyebilir mi? Bu yüzden deneyimsel olarak bu evrene aldatmaya gelip görmek isteyebilir mi? Peki tam tersini düşünelim.

Eski hayatlarında sürekli aldatmış ancak aldatmanın ne demek olduğunu bilmeyen bir ruh aldatılmak isteyip zıtlığı tamamlamak isteyebilir mi?

 

Aldatmak, iğrençtir. Aldatmak, sağlıklı değildir. Aldatmak, hainliktir. Edepsiz bir davranıştır. Tüm bunlara katılıyorum.

Peki ruh bunu biliyor mu? Şimdi buraya kadar geldiğinizi düşünerek soruyorum,

 

Karma dediğimiz varlık aldatmak ve aldatılmak isteyen iki ruhu bir araya getirdiği zaman ne amaçlıyor?

"Amaç deneyimlerin farkına varmak ve yaşadığınız ya da yaşattığınızın sorumluluğunu alıp öğrenmek, bilinçlenmek. Karma sadece şunu der, yaşattığınızın iyi ya da kötü olmasına değil aldığınız deneyimin size ne öğrettiğine bakın ve size iyi geliyorsa devam edin,kötü geliyorsa bir daha seçmeyin. Bu gelişmektir ve ruhsal hafızanıza katkı sağlayacaktır."

 

Bu düşünce ile yaşayan herkes karmalarını tamamlayabilir. Öğrenim ve gelişim bütün amacımız budur. Bu yüzden zıtlıkları deneyimlediğiniz zaman sorumluluk alın ve gelişiminizi önemseyin.

 

Seçimler ve onlardan dolayı oluşacak yön sizin elinizdedir.

 

Karmayı yaratamazsınız. Karma zaten doğmadan önce yaptığınız planla işler. Bir karma yaratmak için yeniden doğmadan önce ilahi bir plan yapmanız gerekmektedir.

Karma, ceza sistemi değil öğrenim sistemidir. 

 

Sevgiler.